Gitmek İstediğim Yollar

 Ahmed Arifin bir sözü ile başlamak istiyorum Aziz dostlar.

"Şu telaşlarım bir bitse diyorum. Belki uzaklara giderim. 

Çoktandır gitmek istediğim yollar var."


Sizce Ahmed Arif'e bu sözü söyleten ne olmuştur? Kimle gitmek istiyordur? Kendiyle mi yoksa başka biri de var mıdır?


Benim yorumumla bahsetmek gerekirse şunları söylemek isterim. Bu sözü ilk okuduğumda aylar öncesiydi. Hissettirmiş olduğu ise yıllardır içimde bulunan bu hissin dışarıya haykırmak istediğim çoktandır gitmek istediği yolları hatırlatıyordu. 




Çoktandır gitmek istediğim yollar ulaşmak istediklerime bir araçtı. Uzaklaşmak istediğim şeyler de kendimi yeniden inşa etmeme engel şeylerdi. Eksikliğim tamamen bu noktada başlamış oluyordu. 


Ahmet Arif’in sözünde hissettiğim ise onu, buna iten ve söyleten şey tıpkı düşünceme benzer psikolojide olarak hayatın önüne çıkarmış olduğu zorluklara karşı çok uzaklara gitmek istemesi, o endişelerinden histen kendini kurtarmaya çalışmasıdır.


Aslında burda bir de anlatmak istediği şeyi ölümle bağdaştırabiliriz. İnsan, hayatın zorluklarından ölüme kavuşması, bizden çok uzaklara gitmiş olmasıdır. Ölüm, hak bir gerçektir. İnsanın bu dünyada neler yapmış olduğunun karşılığında, kabir dediğimiz o yerde, cennetten bir bahçede olan veya cehennemden bir çukurda olan ruhumuzun feraha ereceği veya azaba düşeceği bir yerdir. 



Ahmet Arif bu sözü söylerken bir şeyi temenni etme ve kendini duyurma çabası içerisinde olduğunu anlıyorum.    

Bizi de elbet bu düşünceye çeken sebepler oluyor. Hayatta yaradanın yaratmış olduğu güzelliklerin içerisinde birlik içerisinde yaşamak bizler için en hayırlı olur. Birlik içerisinde olunca birbirimize güzellikler katmış oluyoruz. Bu güzellikleri görmezden gelmeyelim. 

Birbirimize karşı yaptığımız ırkçı ayrılıklar yalnızca bizi yanlışa sürükler. İnsanı iyi ve kötü diye ayırt edebiliriz. Müslüman olmak bunu gerektirir hatta Müslüman olan kendi dininde olmayan insana da saygı duymayı emreder. 

Şu anda Gazze’ de olanlar bahsettiğim hiçbir şeyden uzak değil. Tamamen içinden dem vurmak istediğim, anlamanız için düşünmenizi istediğim şeyler. Gazze’de olanlar tarifi edilemeyecek kadar acı. Kanınızın görünce donacağı bu acı imtihan,  dünyada insan olan herkesin vicdanını rahatsız etmişken dönüp hemen bize bakıyorum.

Ortak tarihimizin bulunduğu din kardeşi ülkemize, bu olanın bizi rahatsız etmemesi hem çok garip hem de onların düştüğü durumdan daha da acı bir şey değil midir ?!

…  

                                                                            ☀️💙


Temennim , bizi çeken sebepler ne olursa olsun sonucunda iyi şeyler için çabalayan doğru yolda biri olabilmemiz. Şükür, sabır ve teslimiyet gösterip insanlara faydamızın dokunabileceği bir yerlere gelebilmemizdir. 

Ahmet Arif’le bağdaştırıp anlatmaya çalıştığım bu konudan umarım feyz alarak okumuşsunuzdur. 

Ahmet Arif’e Allah’tan rahmet diliyorum.


Kendisinin benim en sevdiğim şiirlerinden biri olan ‘İçerde’ şiirini paylaşıp noktalıyorum. 



İÇERDE

Haberin var mı taş duvar?

Demir kapı, kör pencere,

Yastığım, ranzam, zincirim,

Uğruna ölümlere gidip geldiğim, 

Zulamdaki mahzun resim,

Haberin var mı?

Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,

Karanfil kokuyor cıgaram,

Dağlarına bahar gelmiş memleketimin…


Selam ve muhabbetle…




Comments

Popular posts from this blog

MÜZİK RUHUN GIDASI MIDIR ?

Âşk Hasbihâli

Evrim mi? Tekamül mü? Sen karar ver.